Japon Balığı: Japon Balıklarında Pigmentasyon

Japon Balıklarında Pigmentasyon

Japon balıklarında pigmentasyon üzerine balık büyüklüğünün etkisini konu alan bilimsel araştırmanın ayrıntıları aşağıdadır.





Balık Büyüklüğünün Japon Balıklarında (Carassius auratus) Pigmentasyon Üzerine Etkisi

Mahmut YANAR, Nazmi TEKELİOĞLU
Çukurova Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Balcalı, Adana-TÜRKİYE

Özet: Balık büyüklüğünün, japon balığında (Carassius auratus) pigmentasyon üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Pigmentasyon ölçümü, spektrofotometrik yöntemle yapılmış olup, balık derisindeki total karotenoyit miktarları saptanmıştır. Zeaksantin katkılı diyetle (75 mg/kg) 60 gün beslenen dört farklı ağırlıktaki balıkların derilerinde, deneme sonu itibariyle, 1.52 g ağırlık grubunda 19.23±0.46; 4.19 g ağırlık grubunda 29.06±0.64; 7.35 g ağırlık grubunda 31.10±0.53 ve 13.11 g ağırlık grubunda ise 35.28±0.65 mg/kg total karotenoyit biriktiği saptanmıştır. Buna göre, pigmentasyonun balık büyüklüğüne bağlı olarak arttığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Pigmentasyon, balık büyüklüğü, japon balığı, Carassius auratus.

Akvaryum balıkçılığı yurdumuzda son yıllarda gelişmiş ve önemli bir iş kolu durumuna gelmiştir. Ancak, yurdumuzda tüketilen akvaryum balıklarının büyük bir bölümü dış ülkelerden karşılanmakta ve bunun için önemli miktarlarda döviz harcanmaktadır (8-10 milyon USD $/yıl). Dışalımda da en büyük payı, japon balıkları (Carassius auratus) almaktadır. Bunlar, akvaryum *Bu çalışma, Ç.Ü. Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir. balıkları piyasasında en çok tanınan ve sürümü en fazla olan balıklar arasındadır. Birim fiyatı diğer akvaryum balıklarına oranla oldukça yüksektir. Yurdumuzun Ege ve Akdeniz Bölgeleri, subtropikal iklim özelliğinde olması nedeniyle, japon balıkları yetiştiriciliği için uygun sıcaklık koşullarına sahiptir. Buna rağmen, bu balıkların yetiştiriciliğindeki bazı sorunların aşılamaması nedeniyle pek gelişememiştir: Karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi; bu türün çoğu bireylerinin geç renklenmesi ve istenilen düzeyde renk oluşumunun sağlanamamasıdır. Akvaryum balıklarında ise renk kalitesi, tüketicinin seçiminde önemli bir unsur olduğundan, yeterli düzeyde renklenmemiş bireylerin pazar arzı ve değeri önemli oranlarda düşmektedir. Dışalımı yapılan japon balıklarında ise yoğun bir renklenme olduğundan, yerli üretimin bunlarla rekabeti bu bağlamda güçleşmektedir. Balıkların renklenmesi belli bir çağ ve büyüklükte olmaktadır. Bu konu özellikle Salmonid’lerde ayrıntılı olarak araştırılmıştır .Salmonid’lerde, balık büyüklüğü ile pigmentasyon arasında lineer bir ilişkinin olduğu ileri sürülmüştür (1-5). Japon balıklarında, pigmentasyonun hangi büyüklükten sonra oluştuğu henüz araştırılmamıştır. Bu çalışmada, farklı büyüklüklerde japon balıkları kullanılarak, karotenoyit uygulaması için hangi büyüklüğün uygun olduğu araştırılmıştır. Bu konu, Japon balığı yetiştiriciliğinde, balıklarda pigmentasyon oluşturulması için, hangi büyüklükten sonra karotenoyit uygulamasına başlanması gerektiğinin bilinmesi bakımından önem taşımaktadır.

Deneme sonu itibariyle I. ağırlık grubunda %21, II. ağırlık grubunda %6.2, III. ve IV. ağırlık grubunda ise ölüm görülmemiştir. Küçük balıklarda ölümlerin yoğun görülmesi, bilinmeyen bazı etmenlerle birlikte, erken evrelerde balığın çevresel koşullara karşı dayanıklılığının daha az olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Deneme sonu itibariyle, karotenoyit artışı bakımından; IV. ağırlık grubu, I., II. ve III. ağırlık gruplarından; II. ve III. ağırlık grupları ise, I. ağırlık grubundan istatistiki olarak önemli düzeyde farklı bulunmuştur (P<0.05). Bu dört grubun pigmentasyon gelişmesi izlendiğinde, en az karotenoyit birikimi küçük ağırlık grubunda gözlenmektedir (Tablo 1). Diğer üç grubun aralarındaki farklar bu kadar belirgin değildir. Bu bulgulardan kısaca şu sonuca varılmıştır: Pigmentasyon gelişimi, 1.52 g (I. grup) ağırlığındaki japon balıklarında oldukça yavaş olmakta, bu ağırlığın üzerine çıkıldıkça önemli oranlarda artmakta, ancak 7.35 (III. grup) g ağırlıktan sonra bu artış hızı düşmektedir. Balık büyüklüğünün japon balıklarında pigmentasyon üzerindeki etkisi ile ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Bu konu özellikle alabalıklarda ayrıntılı olarak araştırılmıştır: Tartışma götürür olmakla birlikte yaygın görüş; balık büyüklüğü ve ona bağlı olarak balık yaşı ve cinsel olgun düzeyi ile pigmentasyon arasında pozitif bir ilişkinin olduğudur. Gökkuşağı alabalığında yapılan bir çalışmada, balık büyüklüğü ve yaşın, pigmentasyonda önemli olduğu, dokulardaki karotenoyit birikiminin balığın büyüklüğüne bağlı olarak arttığı belirtilmiştir (4). Benzer bir çalışmada, bu konuya daha açıklık getirildiği, 30 g’dan küçük alabalıkların pigmentasyon uygulamasına yanıt vermedikleri, 30-100 g arası ağırlıklardaki balıklarda ise büyüklüğe bağlı olarak pigmentasyonun kademeli olarak arttığı, 100 g ve üzerindeki balıklarda ise pigmentasyonun ani olarak arttığı bildirilmiştir (1). Diğer bir çalışmada ise, 1 yaşında 17 g ve 2 yaşında 125 g ağırlığındaki gökkuşağı alabalığında 63 gün sürede kantaksantin uygulaması sonunda küçük balıklarda da renklenmenin sağlandığı ileri sürülmüştür (3). Ancak bu araştırmada dikkati çeken konu, balıkların ağırlıkça küçük olmalarına rağmen yaşlarının bir hayli fazla olmasıdır. Yine benzer bir çalışmada, gökkuşağı alabalığında, belli bir çağdan sonra balık büyüklüğü ile pigmentasyon arasında lineer bir ilişkinin olduğu rapor edilmiştir (5). Yukarıda değinilen araştırma sonuçlarına göre, kısaca; alabalıklarda pigmentasyon, balığın belli bir büyüklüğe ulaşmasından sonra olmaktadır. Bu çalışmada, japon balıkları için de böyle bir ilişkinin varlığı ortaya konmuş olmaktadır. Ancak dikkat çekici bir nokta, japon balıklarında pigmentasyonun oldukça erken evrelerde görülmesidir. Gökkuşağı alabalığının pazarlanma ağırlıkları 220-250 g arasındadır. Karotenoyit uygulaması için ise bu ağırlık yeterlidir. Japon balıkları için ise belli bir pazarlama ağırlığı yoktur. Hemen hemen her boydaki balık alıcı bulmaktadır. Ancak balığın büyüklüğü arttıkça sürümü de o ölçüde azalmaktadır. Bu yüzden karotenoyit uygulaması yapılacak balıkların pazarlama koşullarının da dikkate alınması gerekmektedir. Bundan dolayı, küçük balıkların sürümü daha fazla olduğundan, karotenoyit uygulaması için pigmentasyona yanıt verecek en küçük boy grubunun seçilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, 4 g ağırlığındaki japon balıklarının, karotenoyit uygulaması için en uygun boy grubu olduğu ileri sürülebilir. Ancak, 1.5-2 g ağırlığındaki japon balıklarının yeterli düzeyde pigmentasyon oluşturmamasına rağmen, pazarlama koşullarının ön plana geçtiği durumlarda, bu büyüklükteki balıklara da karotenoyit uygulamasının yapılması gerekebilir.

makalenin tamamı: tubitak.gov.tr

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Üye olmadan yorum yazmak için yorumlama biçimini "adı" ya da "anonim" olarak seçebilirsiniz.